Bu yıl 11-15 Kasım tarihleri ortasında sinemaseverlerle buluşan 3. Esenler Sinema Günleri’nin son gününde “My Left Foot”, “In the Name of the Father”, “In America” sinemalarının İrlandalı yönetmeni Jim Sheridan masterclass verdi.
Esenler Belediyesi tarafından 3’üncüsü düzenlenen Esenler Sinema Günleri’nde 15 Kasım Salı günü Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde Oscar ve Altın Ayı ödüllü sinemalara imza atmış olan Jim Sheridan’ın masterclass’ı gerçekleşti. 1989 yılında birinci uzun metrajlı sineması “My Left Foot” ile 2 kolda Oscar alan, 1993 imali “In the Name of the Father” sinemasıyla 44. Berlin Sinema Festivali’nde “Altın Ayı” mükafatını kazanan, “In America” ile 3 kolda Oscar Ödülleri’ne aday gösterilen ve “The Boxer” sinemasıyla de Altın Küre ödüllerinde 3 kısımda aday olan Jim Sheridan, verdiği masterclass’ta hem bilgi ve deneyimlerini aktardı hem de merak edilen soruları yanıtladı. Aktifliğin moderatörlüğünü ise oyuncu Efe Erdalüstlendi.
“Somut Şeyler Yaratmalısınız ki Seyircinin İlgisini Çeksin”
Film günlerinin açılış merasiminde “Onur Ödülü” alan Jim Sheridan, babasının tiyatro takımında yer alarak oyunculuğa başladığını ve böylelikle sinemaya dahil olduğunu söyledi. Sheridan, kendisini metot oyuncusu olarak tanımlarken, “En iyi oyuncuların ters düşen bir tarafları var; aslında çok fazla oyunculuk yapmak, performans sergilemek istemiyorlar. Çünkü yalan söylemek onlara zarar veriyor.” diye konuştu. Bir direktörün seyirciyi sinemaya dahil etmek için farklı konseptler kullandığını söyleyen Sheridan, “Somut şeyler yaratmalısınız ki seyircinin ilgisini çeksin.” tabirlerini kullandı.
Jim Sheridan, kendisini Stanley Kubrick üzere ayrıntıcı direktörlerle kıyasladığında terazinin başka kefesinde olduğunu belirtirken, “Benim zayıflıklarım güçlü yanım oldu. Kardeşimi kaybettikten sonra hayatımızın sınırlı günlerden ibaret olduğunu fark ettim.” dedi. Usta direktör, bu anlayışın da oyunculara olan hürmetini arttırdığını ve sette onlara olan tutumuna daha çok dikkat ettiğinden bahsetti.
“Yönetmen Olarak Setin Ebeveyni Sizsiniz”
Bir fotoğrafa baktığınızda ailenin içinden mi yoksa fotoğrafçı tarafından mı çekildiğini anlayabildiğinizi belirten Sheridan, “Yönetmen olarak setin ebeveyninin de siz olduğunu anlıyorsunuz. Ama çok iyi bir oyuncuyla karşılaştığınızda böyle olmuyor. Onlar sürekli kendilerini yeniliyorlar.” diye konuştu.
Jim Sheridan, bir kültürün içinde yaşamak ve onu izlemek ortasında çok fark olduğunu ve bu ögelerin homojen olmayan bir yapıyla yansıtıldığında mana bulduğunu, kimi uyuşmazlıkların da yüz yüze temasla dağılabildiğini belirtti. Direktör olmak isteyenlere Van Gogh’un fotoğraflarına bakma tavsiyesinde bulunan Sheridan, “Onun görevi, çizdiği karakter oradan ayrılmadan özünü anlayabilmek.” diyerek, kendi mesleklerini bu duruma benzetti. Ayrıyeten Doğu ve Batı’nın bir ortaya gelme fikrinin değişikliğine değinen usta direktör, bu manada Türkiye’de çalışmak isteyebileceğini söyledi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
